Hepiniz bu sahneye denk gelmişsinizdir. Bir stadyum ve içerisinde bulunan yüzlerce heyecanlı taraftar ile açılır sahne. Mücadelenin heyecanı ile gaza gelmiş, tuttukları tarafı destekleyen izleyicileri görürüz. Sonra kamera geriye doğru çekilir ve gerçek ortaya çıkar: Bu bir basketbol, boks veya bilardo maçı değildir. İzlenen mücadele eSpor alanındadır ve sporcular kafalarında kulaklıklar olan, yanlarında bulunan içecekleri içen oyunculardır. Ama artık bu tür sahnelere şaşırmıyoruz. İlk oyun turnuvalarının üzerinden 20 yıl geçti ve artık eSpor mücadeleleri büyük kitlelere ulaşmaya başladı. Bazı büyük turnuvalar neredeyse diğer spor dallarının çektiği ilgi ile yarışabilecek duruma geldi. Popüler yayıncılar hafta ortası yaptıkları yayınlarda 100,000 izleyiciye ulaşmaya başladılar. Nissan ve Coca Cola gibi isimler artık Logitech ve Red Bull’un yanında turnuva sponsorları olarak görülmeye başlandı. Her geleneksel spor liginin ulaşmaya çalıştığı özellikleri oyunculuk kazanmış durumda: Genç, evrensel, ve oldukça farklı. Bir spor olarak kabul edilebilir mi? Ne farkeder? eSpor kavramı artık burada ve bu bir gerçek. Gün geçtikçe büyüyor ve bunu kanıtlayacak veriler ile destekleniyor.

eSpor sektörünün ne kadar büyüdüğünü merak ediyor musunuz? Newzoo firmasının yaptığı pazar araştırmalarına göre 2014 yılında eSpor karşılaşmalarını izleyen ve oynayan kişi sayısı 205 milyonu geçiyor. Bunu şu şekilde açıklayabiliriz: Eğer eSpor bir ulus olsaydı, dünya üzerindeki beşinci büyük ulus olurdu. Ayrıca eSpor’un en büyük olduğu bölge Asya, özellikle de oyun denilince akla gelen Kore olsa bile, Kuzey Amerika ve Avrupa’da, yılda %21 oranında büyüyen, 28 milyon eSpor taraftarı bulunmakta.

i

eSpor’un bu kadar büyümesinde en çok etkili olan etmenlerden birisi ise Twitch oldu. 55 milyon kullanıcıya yayın yapan video-stream sitesi sayesinde turnuvaları yayınlamak ve izlemek oldukça kolay. Ayrıca yeni nesil oyuncular kendi oyunlarının yayınlarını da yapabiliyorlar ve görünüşe göre bu yayınlar izleniyor.

i (1)

Oyuncu denildiğinde herkesin aklına gelen oyuncu tipine bir bakalım: Genç, erkek, sevgilisi yok. Bunların yanı sıra bu oyuncu muhtemelen ailesinin evinin bodrumunda yaşıyor. Newzoo’nun yaptığı araştırma ise bu kalıplaşmış görüntüyü silecek derecede. Yapılan araştırmalara göre Amerika’da bulunan eSpor taraftarlarının yarısndan fazlası tam zamanlı işlerde çalışıyor, %44’ü kendi ailesine sahip ve yaklaşık %38 ile %44’ü ise kadınlardan oluşmakta. Kalıpların yalnızca birisi gerçeğe yakın gözüküyor. Taraftarların çoğu oldukça genç. 35 yaşın üzerindeki taraftarların oranı yalnızca %28. Tabi ki bu değerler, özellikle gençleri hedef alan kampanyalar düzenleyecek olan, reklamcılar için güzel bir fırsat.

i (2)

“İnsanlar bu etkinlikleri izliyor mu?” diye soracak olursanız, cevabı kesinlikle “evet” olacaktır. İlk Büyük Oyun Ligi 2000’li yılların başında gerçekleştirildiğinde, turnuvalar otellerin balo salonlarında gerçekleştirilmişti ve onlarca taraftar tarafından izlenmişti. Bugün gerçekleştirilen turnuvalar ise diğer spor mücadeleleri ile mücadele edebilecek büyüklükte. League of Legends için 2013 yılında Staples Center salonunu doldurmuş, bir yıl sonra şampiyonluk maçını ise 40.000 koltuğa sahip olan Seul’daki Dünya Kupası Stadyumu’nda gerçekleştirmişti. Bu mücadeleyi online olarak tam 27 milyon izleyici takip etti.

i (3)

Youtube üzerinde Oyun kategorisinin takipçilerine bakarsak, genel olarak haberler, filmler ve eğitim kategorilerinin toplamındna daha fazla takipçiye sahip olduklarını görebiliriz.

i (4)

Aileler için de bir duyuru yapalım. Bırakın çocuklarını eSpor alanına ilgi duyabilecek, oyun oynayan kişiler olsunlar. Beş kişiden oluşan Newbee takımı 2014 yılında Dota 2 şampiyonasını kazanarak, toplamda 5.03 milyon dolar para ödülü kazandı. Ödül havuzları ise 2012 yılından beri %580 oranında artmış durumda.

i (5)

Bu yazı ESPN Magazine’in 22 Haziran tarihinde yayınlanan eSpor içeriğinden alınmıştır.
Önceki İçerikOnly’nin 1 Günü
Sonraki İçerikLoL İddia Yaz Sezonu Başladı!
8-bit ateriler ve atari salonları ile oyunlara bulaşan, Doom ve Prince of Persia sayesinde bilgisayarda oyun oynanabileceğini öğrenen insan. Mütemadiyen yeni oyunlar deneyip, "Futbol - Basketbol haricinde her tür oyunu denemeyelim" kafasıyla çalışır. "5.84 Dota oynadım ben" diye övünenlerin aksine, oyunun 6.x ile kendine geldiğini savunur.