Son 10 yıldır Riot Games şirketi fanusa kısılmış bir şirketti. Dünya çevresinde milyonlarca oyuncusu olmasına rağmen League of Legends oynamayanlar Riot’a pek ilgili değildi. Fakat onuncu yıl yayınından beri Riot sekiz yeni proje duyurdu. Bu projelerin içerisinde bir yönetim simülatörü, çok oyunculu taktiksel bir FPS, bir kart oyunu, League of Legends temalı bir dövüş oyunu, League of Legends ve Teamfight Tactics’in mobil sürümleri yer alıyor. Bazılarının çıkmasına daha yıllar var ancak Riot’un düzenlediği bu büyük doğum günü partisi en büyük rakibi olan Blizzard’a doğrudan bir atak oldu.
Son 12 ayda Blizzard sürekli olarak farklı farklı tartışmaların ortasında kaldı. Olaylar Blizzcon 2018’de topluluğuna çok yakın olarak bilinen bu geliştiricinin hiç de ilgi çekmeyen mobil bir Diablo oyunu duyurmasıyla başladı. Hayranları Blizzard’ın çok daha büyük bir duyuru yapacağını bekliyordu. O sıralar insanlar World of Warcraft’ın son eklentisine oldukça kızgındı çünkü oyunu bir öncekinden daha geriye götürüyordu. Ancak geliştiriciler “Telefonunuz yok mu?” gibi sarkastik sorular sorup Blizzard’ın en yetenekli çalışanlarının mobil oyunlar üzerinde çalıştığını söyleyince işler daha da sarpa sardı.
Bir ay sonra Blizzard, Heroes of the Storm’un espor tarafı için hazırlanan planları iptal ettiğini açıklayınca kocaman bir dalı tamamen yok etti. Bir gecede yayıncılardan ve pro oyunculardan oluşan koca bir topluluk işsiz kalıp diğer oyunlara geçmek zorunda kaldı. İki ay sonra Activision Blizzard CEO’su Bobby Kotick, Blizzard’ın 800 kişiyi işten çıkaracağını duyururken “2018’deki rekor sonuçlar”la övündü.
2019 yazı sessiz geçerken World of Warcraft Classic’in çıkışıyla oyun popüler bir hale geldi ve işler düzelir gibi oldu. Ancak Blizzcon 2019’a haftalar kala maç sonu röportajında Hong Kong için özgürlük çağrısında bulunan Çinli bir pro Hearthstone oyuncusunu banlayıp kazandığı para ödülünü ve unvanını iptal edince işler çığırından çıktı ve uluslararası bir fiyaskoya dönüştü. Tepkiyle doğrudan yüzleşmek yerine bir Cuma akşamı isteksiz bir açıklamada bulunup oyuncunun ve Tayvanlı iki yayıncının aldığı cezaların azaltılacağını açıkladı.
Bir zamanlar PC oyunculuğunun en ikonik geliştiricisi son bir yılda oyuncularının iyi niyetini ve güvenini suistimal etti. Blizzard kurucuları emekli oluyor, Activision’ın pazarlama ve gider odaklı etkisi büyüyor ve insanlar artık Blizzard’ın Çin hükümetinin ve hükümetin kontrol ettiği oyun pazarının isteklerine göre hareket edeceğinden korkuyor. Blizzard’ın felaket bir yıl geçirdiğini söylemek hafif kalır. Riot da buna seyirci kalmıyor.
Hedef Belirlendi
Önümüzdeki sene League of Legends kart oyunu Legends of Runeterra piyasaya sürülecek ve doğrudan Hearthstone’un rakibi olacak. Riot ayrıca Counter-Strike ve Overwatch karışımı bir rekabetçi FPS üzerinde çalışıyor. Bunun yanı sıra Diablo benzeri bir action RPG üzerine çalıştıklarını da açıkladılar. Ancak bunlar rekabetten aslında daha fazlası gibi duruyor. Daha çok insanların Blizzard oyunlarına ve bu oyunların türlerine yapılan büyük eleştirilere cevap olarak hazırlanmış gibi.
Örneğin The Legends of Runeterra duyurusu Hearthstone gibi oyunlarda çok eleştiriler pahalı mikrohareketler üzerine odaklanmıştı. Koleksiyonunuzu dolduracak rastgele paketlerle kumar oynamak yerine Legends of Runeterra kartları doğrudan premium veya oynayarak kazanabileceğiniz oyun için parayla satın alabileceğiniz bir sisteme sahip. Taktiksel FPS duyurusunda da sürekli olarak konuşulan sunucu tickrate durumu, ilk görenin avantajı ve hile gibi konuların üzerinde duruldu.
Riot’ın League of Legends üzerinden genişletilmiş bir evren kurma planı doğrudan Blizzard’ın yöntemlerini andırıyor. Heroes of the Storm ilk başta Blizzard karakterlerinin üzerinde dönse de, farklı evrenlerin bir araya geldiği etkinlikler ve oyun içi kozmetikler Blizzard oyunlarını bir ekosistem gibi hissettiriyor. Warcraft, Starcraft, Diablo ve Overwatch aynı zarın farklı yüzleri gibi hissettiriyor; “Blizzard’ın elinden çıkma” oyunlar ve Blizzcon gibi etkinlikleri hayata geçiren birleştirici değerler.
Riot’ın rekabet edemeyeceği bir miras olsa da Riot için bazı büyük avantajlar da var. Tüm oyunları (gelecek FPS oyunu hariç) aynı karakterleri ve evreni paylaşıyor. Dünya çapında eş zamanlı 8 milyon oyuncuyla zirve yapmış League of Legends’la insanların ilgisini çekecek yeni şeyler yaratma potansiyeli çok yüksek. En azından evrenlerin bir araya getirildiği etkinlikler ve kozmetikler oluşturulabilir.
Bir League of Legends oyuncusu değilseniz bu fikir size komik gelebilir. Bazı MOBA karakterlerinin hikayelerini kim ne yapsın diye düşünebilirsiniz. Ancak hayranlara kulak verdiğinizde hikayelere ne kadar önem verdiklerini, şampiyonların kurgusal rekabetine ve garip hikayelerine dikkat ettiklerini göreceksiniz. Riot bir süredir kendi sitesinden LoL’un mitolojisine düzenli olarak eklentiler ve genişlemeler yapıyor.
Blizzard gibi Riot da hayat dolu bir evren ve renkli karakterler yaratma konusunda oldukça hevesli. Duyurulan Arcane TV dizisi de yükleme ekranına sıkışıp kalmış küçük hikaye kırıntılarından daha fazlasını sunma potansiyeline sahip. Riot açık bir şekilde oyunların Marvel’ı olmak istiyor. Tüm projelerini tek bir evrenin ve karakterlerinin üzerine kurup bunun meyvesini yemek istiyor.
Riot’ın diğer bir avantajı da Blizzard’la benzer günahlara sahip olmasına rağmen bunun basına nadir yansıması. Blizzard Çin’deki ticari çıkarlarını korumak adına ipin ucunda olmasına rağmen Riot tamamen Çin’in en büyük teknoloji şirketi olan Tencent’in ve yıllardır herhangi bir büyük bir tartışmanın ortasında kalmadı. Blizzard’ın Hong Kong fiyaskosundan sonra Riot hemen pro oyuncularını siyaset konuşmaması konusunda uyardı ancak bu Twitter’da olay olmadı.
Aslına bakarsanız oturup düşününce biraz da komik; şimdiye kadar sadece PC oyunları üzerinde çalışan bir geliştirici olan Riot’ın o gece yaptığı duyuruların yarısı mobil oyundu ve kimse umursamadı. Teamfight Tactics’in mobil sürümünün duyurusu sırasında üretim müdürü Jessica Nam “Görünen o ki gerçekten de telefonunuz varmış” esprisini yaparak mobil oyun duyurusu yaparken Blizzard’ın mobil oyun duyurusu yapmasıyla dalga geçti.
Blizzard hayranları hüsrana uğramış hissederken şirketin Çin’deki çıkarlarını koruması veya mobil oyun trendlerini kovalaması Blizzard’ın değiştiğini ve bu değişimin iyi yönde olmadığını kanıtlar nitelikte.
Kurum içindeki seksizm tartışmalarından sonra bile Riot’ın yayın yaptığı gecede yaşanan anlar şirketin oyuncularıyla arasındaki ilişkinin hala iyi olduğunu, insanların League of Legends’ın önümüzdeki on senesinden umutlu olduğunu gösteriyor. Riot birden fazla piyasada para kazanmanın yolunu buldu ve kimseyi üzme niyetinde değil (en azından şimdilik). Bu Blizzard’ın sahip olmadığı bir lüks. Gelecek ay Blizzcon’da yapacağı protestolar da düşünülünce yakın bir zamana kadar Blizzard rahat bir nefes alacakmış gibi görünmüyor.
Riot’ın Blizzard’ı öldürecek oyunları yayınlamasına çok zaman olsa bile (ki bunların iyi olup olmayacağını da bilmiyoruz) Kaliforniya’daki stüdyonun rahat rahat dünyanın en popüler oyunlarını yönetemeyeceği açık.