Rekabetçi oyunculuk daha başından beri erkek egemen bir kültürdü. “Erkekler oyun oynar, kadınlar oynamaz.” diye bilindi ya da söylendi uzun süre boyunca. Fakat artık zaman değişti, bu kabulden sonra kadınlar oyunlarla ve elektronik sporlarla daha içli dışlı oldular. Fakat şu an problem kadınların elektronik sporlardaki ayak izinin durma noktasında olmasında. Kadınlar, elektronik sporlarda yalnızca rekabet eden oyuncular olarak değil; ayrıca koç, analist, geliştirici, yönetici ve takım sahibi olarak da içli dışlı olmaya başladı. Elektronik sporlar fanlarının büyük çoğunluğunun erkek popülasyona sahip olması, kadınları bu rolleri almaktan uzak tutuyor, onların heveslerini kırıyor.

Bildiğiniz üzere, elektronik sporlar geleneksel sporların aksine fiziksel farklar gözetmiyor. Yani demek istediğim şu, mesela halterde bir kadın ile bir erkeğin kaldırabileceği maksimum ağırlık farklı olur tabii ki, bunun sebebi de kadın ile erkek vücudu arasındaki yapı farklarıdır fakat elektronik sporlarda böyle bir fark yok. Tamamen beyinde ve reflekslerde olan bir kulvar bu. Ne yazık ki, elektronik sporcu olup karşı cins ile aynı şartlarda yarışmak mümkünken, bir cinsiyet bölünmesi var. SuperData Araştırması ve NewZoo’ya göre, genel oyun oynayan nüfusun %64’ü erkek ve popüler elektronik spor oyunlarına baktığımız zaman (League of Legends, CS:GO, Dota 2 gibi) bu yüzdenin daha da arttığını görüyoruz. İşin iyi yanı diyebileceğimiz bir şey de var, yine bu iki araştırma gruplarına göre, profesyonel maçları izleyenlerinde %15 ile %30 arasını kadınlar oluşturuyor. İnsanlar elektronik sporlar ile tanıştıkça aradaki  cinsiyet uçurumu da yavaşça kapanıyor. Bunu nasıl hızlandırırız peki?

Öncelikle, elektronik sporlar destekleyenleri ve hayranları olarak, kadınlara şimdikinden daha fazla saygı gösterip erkek emsalleri ile eşit görmeliyiz. Pazar araştırması şirleti olan Statista’ya göre, şu an Amerika’daki oyuncuların %41’i kadın. Bu, elektronik sporlar pazarı için büyük bir demografik bilgi. Fakat, heves kırmalar ve seksizm yüzünden, kadınların büyük bir kısmı elektronik sporların büyümesinin bir parçası olmak için cesaret edemez haldeler. Hem kadın hem erkek hayranların bir adım atıp çoğunluğun konu oyun camiasındaki seksizme gelince düşünce ve davranışlarını değştirmeye başlaması lazım. Basit şeyler bu süreçte büyük farklar yaratır. Sırf bir kadın bir oyunu iyi oynuyor diye hile yaptığını söylemek buna en basit örneklerden biri, çünkü bunu yapmak bir kadının iyi oyun oynamasının mümkün olmadığını söylemek demek ya da güzel bir oyun çıkardığı zaman iltifat etmek, çok büyük bir moral artışı ve kendine güven sağlar. Hem de bu yalnızca kadınlar için geçerli değil. Bunlar gibi ufak şeyler, kadınlar için oyun camiasında kadınlara da yer açmayı sağlayacak.

Bu yük, yalnızca biz oyun hayranları tarafından taşınmamalı. Elektronik sporlar dünyasındaki tanınan kişilerin de insanların bu problemi fark etmeleri için yapabileceği şeyler var. Şu an büyük çoğunluğu erkeklerden oluşam profesyonel oyuncuların da emsalleri olan kadın oyuncuları kabul etmeleri, tanımaları gerekiyor. Eğer bir oyuncu, kadın ya da erkek, üst düzey liglerle oynayabilecek yeteneğe sahipse, cinsiyetine bakılmadan bir şans verilmesi gerekiyor. Eğer bilinen profestonel oyuncular, kadın oyuncuların yükselmesini desteklerse; kadın oyuncular aldıkları destek ile da endişelenmeden heveslerini kırmaya çalışanlarla başa çıkabilecekler.

Kadınlar yavaşça elektronik sporların büyük bir parçası oluyor. Lütfen artık bizi karşılayan bir camiaya dönüşün ve elektronik sporları bizim de geliştirmemize izin verin. Bizler de işimizi en az erkekler kadar iyi yapabiliriz.

Biz kadınız, yapabiliriz.

Kaynak: http://www.reverieesports.com/bridging-the-gap-the-female-footprint-in-esports/