Bu tarz uzun yazıları bugüne kadar hep ekipte yer alan arkadaşlarıma yazmış, başardıkları işin ne kadar büyük olduğu konusunda yüzlerine su çarpma amacıyla yapmıştım. Lakin bu defa benim suratıma da su çarptılar. Öyle bir su ki bu, kendime geldiğimde “biz ne yapmışız” diye afalladığım doğrudur.

Bildiğiniz gibi Türkiye’de resmi Overwartch turnuvasını Gaming Istanbul’da 2017’nin hemen başında NVIDIA GEFORCE CUP adı altında hayata geçirmiştik. Sağ omuzda NVIDIA, sol omuzda Blizzard logolarının yükü ile fuar alanında 10.000 TL’si nakit olmak üzere 24.000 TL’den fazla ödül havuzu olan manyak bir etkinlik yapmıştık. Daha ülkemizde turnuva oyunu olarak emekleme aşamasında olan bir oyuna göre cidden çılgın bir ödül havuzuydu. CS:GO ya da League of Legends için bunu yapsanız “kitlesi var her türlü gider proje” diye size rahatlıkla cümle kurabilirim. Lakin konu OW olunca insan bir miktar acabalar denizinde yüzüyor.

Sizi GEFORCE CUP’tan biliyoruz ~ Blizzard”

Bu etkinlik sırasında katılımı gördüğüm an kafamda bu işin devam etmesi gerektiği yönünde şalterler attı. Fuar biter bitmez sponsorluk görüşmelerine başladık. Toplamda 37 farklı marka ile bu proje için görüştük. Projeye inanıp bizimle yola çıkanları zaten biliyorsunuz. Hepsinden öte, Blizzard tarafına “biz böyle bir şey yapıyoruz ve desteğinizi istiyoruz, bilginize” minvalinde bir mail ile varlığımızdan haberdar etme amacıyla da bilgilendirme geçtik. Mail kutusuna gelen cevabın yarattığı heyecanı hala yaşıyorum bu satırları yazarken bile. Maili okumadan önce “acaba nasıl ayar verdiler aeuaheuaehuae nası sövdüler” gibi şakalaştık bile ekipteki arkadaşlar arasında. Lakin sövmek ne kelime, onların bir parçasıymış gibi önce söze “Sizi GEFORCE CUP’tan biliyoruz” ile lafa girip “bizim standartlarımız şöyle, bunlara uyduğunuz sürece sıkıntı yok, başarılar!” şeklinde bir cevap aldık. Yani birader zaten burada elimiz ayağımız birbirine dolanmış, terden sırılsıklam olmuşuz, bi’ tarafımız küt küt atıyor böyle gaz verilir mi arkadaş! Blizzard bu, adamlar yine bize farkını belli ettiler.

Başladık sonrasında çalışmalara, takımlara ulaşıldı, yeni takımlar kuruldu, oyuncularla ve takımlarla toplantılar yaptık. Süreç nasıl daha iyi hale getirilir dinledik. Malum bu işi tek sezon yapıp bırakmak niyetinde değiliz, bunu hep söyledik. Bir serüven başladı ve gittiği yere kadar gidecek. Overwatch’a Türkiye’de şu an kimse önem vermiyor. Oysa World Cup’ta milli takımımız var. Daha iyi olabilmeleri için daha çok etkinliğin içinde yer almaları gerek.

Sonrasında proje start aldı. Bizim açımızdan fazlasıyla iyi geçti turnuva süreci. Türkiye’de yeni oluşan bir oyuncu kitlesine sahip OW. Ne LoL gibi ne de CS:GO gibi yıllardır takım ve oyuncu havuzundan beslenen bir oyun değil. Böyle olunca oyuncuların birbirleri ile iletişim kurması, takımlara katılması konusunda bir miktar destek olmanız ve arabulucu gibi insanları tanıştırmanız gerekiyor. Bu konuda da bize gelen soruları içtenlikle cevapladık.

Final yayını da bence kendi başına bu denli bebe aşamasında olan bir proje için oldukça iyiydi. Team NVIDIA yayıncısı Ferit Karakaya tarafından sunulan maçlara h3x’in de sürpriz bir şekilde gelmesi anlatımı harika bir noktaya taşıdı. Final maçı, finale yakışır şekilde bol çekişmeli, hakemler ve organizasyon ekibi olarak bizim bile izlerken “abi kim alır” sorusuna net cevap veremediğimiz güzellikle gerçekleşti. Böyle övdüğüme bakmayın, hala Overwatch’u sevmiyorum. Açıp oynamam bile. Lakin bu kitleye organizasyon düzenlemek ve onların mücadelesini izlemek gerçekten çok keyifli! Baştan sona bütün oyuncuların bizlerle kurduğu iletişim, bir sorun anında bizlere iletmeleri vs olması gerektiği gibiydi.

Sorun yaşamadık mı, yaşadık. En babasını yaşadık hatta. Grup aşamasından sonra takımları yeni turnuva tablosuna dağıtırken kullandığımız sistemin tam biz işlem yaparken anlık güncellemeye girmesi ile bug’da kaldık. Biz chart’ı doğru görürken chart dışarı hatalı basılmıştı. Tabi bu konuya itiraz eden oyuncuların neye itiraz ettiğini anlama aşamasında bir miktar zorlandık. Çünkü biz takım dağılımlarını olması gerektiği gibi görüyorduk! Logout olup baktığımızda ortamın şenliğini fark ettik. Hızlıca turnuva sisteminin teknik ekibine durumu bildirdik ve chart’ın yeniden düzenlenmesini sağladık. Sağda solda “chart değişti abi adamlar bi işi beceremedi” gibi sallayanları da umursamayın. Bilmeden sallamak kolay tabi. Dünya Kupası’nda kullanılan çapraz eşleşmeyi kullandık isteyen açıp bakabilir bütün datalar hala erişilebilir haldeler.

“Malum bu işi tek sezon yapıp bırakmak niyetinde değiliz, bunu hep söyledik.”

Bütün iş bittikten sonra sıra kapanış raporuna geldiğinde işte yüzüme şu dediğim suyu çarptılar. Bu proje bizim için hayati nitelikte olduğundan projenin daha ilk aşamasından itibaren profesyonel bir ajans ile PR konusunda birlikte çalıştık. Şampiyonaya katılan bütün markaların PR ajansları ve sosyal medya ekipleri ile de organize bir şekilde hareket ettik. Olabildiğince geniş bir çerçevede bu içerikleri medyaya servis ettik. PR ajansımızın bizimle olan uyumu, bizim ürettiğimiz içerikleri doğru yerlere ve doğru kişilere ulaştırması sonucunda projenin başından sonuna toplam 1.941.836 kişiye eriştik. Gazete, dergi, internet haber portalları, Twitter, Facebook, Instagram dahil toplam 1.9 milyon kişi bu içerikten haberdar oldu. Çılgın rakam!

Sezon 2 için hazırlıklara Gamescom sonrası başlayacağız. Sezon 2’den önce daha küçük çaplı bir heyecan kasırgası yaşatabiliriz size. Belli mi olur, Sezon 2’yi Gaming Istanbul’da da sonlandırabiliriz 😉 Neyse çok info vermemek lazım siz yakın gelecekte OW ile alakalı duyuracağımız küçük çaplı kasırgaya odaklanın.

Şimdilik bizden bu kadar, yeni bir projede görüşmek üzere!