Türkiye Overwatch Şampiyonası’nın H Grubu’nu ikinci sırada bitirip, son 16’ya kalma hakkı elde eden BAU Esports’la beraberiz.
- Takımınızı tanıyabilir miyiz?
BAU Esports bir öğrenci kulübüdür. Okulumuz Bahçeşehir Üniversitesi esports alanında boy gösteren, kendi öğrencilerine bu yönde şans tanıyan çok yönlü bir üniversitedir. Şu an bu turnuvada boy gösteren takımımız da, okulumuzun aktif olduğu onlarca oyun takımından biridir, aynı zamanda bu öğrenci ve oyuncu topluluğunun önemli bir parçasıdır. Takım oyuncularımız olan kaptanımız Alperen ”iRys” Akın, Alper ”Secant” Arıçay, Kaan ”Gleiknox” Durusan” , Ensar ”Ensar” Kovankaya, Dorukan ”Equasezy” Özercan, Emre ”OrangeGuy” Tiryaki ve ben Bora ”Marcues” Herçiçek; hepimiz Bahçeşehir Üniversitesi’nin öğrencileri olup, hem okulumuz hem de kendi hayallerimiz için mücadele veriyoruz.
- Takımınız nasıl bir araya geldi, kurulma aşamanızı sizden dinleyebilir miyiz?
Overwatch’un çıktığı günden beri bir arada oynadığım arkadaşlarımla, BAU Esports öğrenci kulübünün de desteğini alarak bir takım oluşturma kararı aldık. Öğrenci kulübünün de desteğiyle çok daha fazla öğrenciye ulaşma imkânımız oldu. Yapılan denemelerin ve idmanların sonucunda şu anki takım kadromuzu oluşturmayı başardık. Takıma sonradan katılan ve takımdan ayrılan oyuncularımız olsa da istediğimiz takım ve arkadaşlık ortamını zor da olsa elde etmeyi başardık.
- Takım olarak başarınızı nasıl buluyorsunuz?
Biz BAU Esports olarak en başından beri doğrudan başarı peşinde koşan bir takım yerine, takım olarak birbirilerine saygı duyan, birbilerine yardımcı olmaya çalışan ve destek olan oyunculardan oluşan bir takım ortamı kurmaya çalışıyoruz. Ve bunu da başardığımızı düşünüyoruz. Bu şekilde çalışmalara devam ettikçe başarının da geleceğine inanıyoruz. ESL turnuvalarındaki mücadelelerimizin ve Gaming İstanbul turnuvasında 3.lüğümüzün bu takımdaki kimse için yeterli olduğunu düşünmüyorum. İleride bu düşünce yapısıyla daha iyi noktalara varacağımıza eminim.
- Şampiyona aşamasına kadar takım içinde hiç sorun yaşadınız mı? Yaşadığınız sorunları nasıl aştınız?
Elbette her takım gibi biz de badireler atlattık. Zaman içerisinde takımımızdan kendi istekleri üzerine ayrılan oyuncular oldu. Bu ayrılıkların ardından tabii ki yerlerine yeni oyuncu arkadaşlarımız geldi ve bu oyuncularla takım arasında bir alışma süreci gerekliydi. Ama daha önceden de belirttiğim gibi takım esasımız temelde arkadaşlığa dayandığı için, bu oyuncularımızın takıma alışması da fazla uzun sürmedi ve şu an takımın her üyesi kadar çaba gösteriyorlar.
- Takımınız içinde sizce en yetenekli gördüğünüz oyuncunuz kim ve hangi rolde oynuyor?
Takım içerisindeki hiç bir arkadaşımı bu konuda kıyaslamak doğru olmaz. Her biri kendi rollerinde üzerlerine düşeni nasıl yapmaları gerektiğini iyi bilen yetenekli oyuncular. Bu konuda es geçmek istemediğim nokta Top500 seviyesindeki oyunlarda kendini kanıtlamış olan Alper ”Secant” Arıçay arkadaşımız. Kendisi hem bir takım oyuncusu, hem de takım arkadaşlarına verdiği tavsiyelerle bir oyuncudan cok daha fazlası olarak takım için mücadele vermeye devam ediyor.
- Overwatch ile ilgili turnuva alanında mücadele etmeye sizi iten nedir?
BAU Esports olarak Overwatch turnuvalarında mücadele etme fikri ilk başlarda planlarımız arasında bulunmasa da, yaptığımız bütün antrenmanları ve mücadelemizi bir noktada değerlendirmek istedik. O noktadan sonra çeşitli turnuvalarda rakiplerimizle mücadele ederek eksik ve güçlü olduğumuz noktaları keşfetmeye başladık. Bu da takım gelişimi için önemli bir adım oldu. Katıldığımız her turnuvada, karşılaştığımız her rakibin bize birşeyler kattığını düşünüyoruz. Bu yüzden elimizden geldiğince katılabildiğimiz her turnuvada mücadele etmeye devam edeceğiz.
- Overwatch’ı benzer mücadeleci yapıdaki oyunlardan ayıran şey nedir?
En büyük farkın oyun süresi olduğunu söyleyebilirim sanırım. Günümüzdeki çoğu rekabetçi oyunda 1 maçın süresi 50 dakika hatta 1 saati bulabiliyor. Overwatch bunlara kıyasla çok daha kısa sürede sonuçlanan ama aksiyon oranının çok daha yüksek olduğu bir oyun. Hızlı yapısı ve hızlı olmasının getirdiği hızlı karar alma becerileri, Overwatch’u diğer oyunlardan farklı kılıyor.
- Overwatch’ın espor alanındaki geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Şahsen oldukça umutluyum. Yurtdışında beklediğimden çok daha büyük bir atılım yaptı. Oyun için kırılma noktasını da competitive maçlarda bir karakterin birden fazla alınabilmesinin kaldırılması olarak görüyorum. İlk turnuvalarda profesyonel seviye maçlarda 6 Winston karşısında 6 Tracer gördüğümde şüpheye düşmüştüm oyunun geleceği hakkında ama şu an oyunun gelişme sürecine bakarak ileride çok daha güzel şeyler olacağını tahmin ediyorum.
- Takım olarak eğlenmek için mi oynarsınız kazanmak için mi?
Bu soruya takımım adına doğrudan bir cevap vermem mümkün değil. Buna bireysel cevap verecek olursam ben eğlenmek için oynuyorum, en başından beri sadece bunun için oynadım. Ama kaptanımız Alperen’i ele alırsak kendisi eğlencenin yanı sıra kesinlikle kazanmak için oynuyor. Bu konu takımdan ziyade oyuncuların kişilikleriyle alakalı.
- Overwatch topluluğu hakkındaki düşünceniz nedir? Seyirci anlamında yeterli buluyor musunuz?
Diğer oyunlara kıyasla daha küçük bir topluluğa sahip olsa da, daha kaliteli bir kitleye sahip olduğunu düşünüyorum. Seyirci kısmına gelecek olursak da kesinlikle yeterli sayılardan çok uzakta. Yurtdışında istenilen sayılara ulaşmaya yaklaşsa bile Türkiye içinde durum gerçekten kötü.
- Şampiyona antrenmanlarında nasıl hazırlandınız?
Klasik antrenmanlarımızın ötesinde bir şey yapma fırsatımız olmadı. Başta da belirttiğim gibi takımımız tamamıyla Bahçeşehir Üniversitesi öğrencilerinden oluşuyor. Final dönemi ve ardından başlayan yaz okulu süreci hazırlanmamızı etkilemiş olsa da normalde yaptığımız antrenmanların altına inmemeye özen gösterdik.
- Diğer takımlarla antrenman yapma fikrine nasıl bakıyorsunuz?
Uzun zamandır turnuvadaki çoğu takımla iletişim halinde olan bir takım olarak, elbette bu fikre sıcak bakıyoruz. Diğer takımlarla yaptığınız antrenmanlar hem kendinizi geliştirmeniz, hem de rakip takımı tanımanız için iyi bir fırsat olacaktır. Buna turnuvadaki hiç bir takımın olumsuz yaklaşacağını düşünmüyorum.
- Size göre yurt dışındaki takımlarla ülkemizdeki takımlar arasında fark var mı? Varsa kapatmak için ne yapılmalı?
Çok ciddi farklar var. Yurtdışında bu işe ayrılan bütçenin, zamanın, oyunculara tanınan ayrıcalıkların getirdiği fark çok rahat göze batıyor. Ülkemizde esports dediğimiz kavram uzun zamandır bulunsa da değeri daha yeni yeni anlaşılıyor. Bu fark elbet ileride yavaş yavaş da olsa kapanacaktır diye düşünüyorum. Ülkemizdeki oyunculara şu ankinden daha fazla olanak sunulduğunda çok daha iyi şeyler başaracaklarına eminim.