League of Legends mücadelelerinde, çoğu oyuncunun görmezden geldiği bir alan bulunuyor. Oyunun analitik kısmı diyebileceğimiz bu alana, bazı bölgeler gereken önemi göstermiyor. Fnatic gibi takımların arada sırada takipçilerinden bu tür analiz destekleri istediğini görmek mümkün.
Doğuda oynayan takımlar genellikle, oyuncuların yanı sıra, takıma destek olan koçlar ve destek ekibini de tanıtırlar. Batıda ise bir analistin tanınabilmesi için ya oldukça büyük bir drama yaratması ya da topluluğun dikkatini çekecek ölçüde büyük bir başarı yakalaması gerekiyor. Bu durumda da yalnızca bu tür şeyler ile ilgilenen hardcore takipçi toplulukların dikkatini çekebiliyor.
LCS dışına baktığımız zaman ise, analistlerin çok daha iyi bir fırsatı olduğunu görüyoruz. Eski bir Origen analisti olan Veteran tarafından anlatılanlara göre, Türkiye’de takımlar tarafından analistlere ödenen haftalık ücretler $500 seviyesine ulaşıyor. Brezilya’da takımların geri planda destek sağlayacak ekip için neredeyse inanılmayacak derecede yüksek rakamlar verdiği de söyleniyor. Espor alanı dışında çalışan birisi aylık olarak $2000 gibi bir miktarı az bulabilir. Fakat bu miktar normal yaşam şartlarını karşılayabilecek bir rakam olmanın yanı sıra, batıdaki takımların ödediği miktarlara göre bir servet olarak bile görülebilir. Batı LCS standartlarına göre bile yüksek rakamlar.
Tahmin de edebileceğiniz gibi, Çin ve Kore’de bulunan takımlar, kendilerine arka planda destek sağlayan bu ekiplere çok daha yüksek miktarlarda ödeme yapıyorlar. LCS ortalaması ve aşağısında ödeme yapan tek ülke Tayvan olarak gözüküyor.
Kore’nin Espor Başarılarının Temel Sebepleri
Bir turnuva sırasında sunucular “Altyapı çalışmalarının düzgün olması Kore’ye zafer kazandırdı” dediği zaman, bunu rastgele söylenmiş bir kalıp olarak kullanmıyorlar. Kore’nin yıllardır espor alanındaki bir çok mücadelede başarılı olmasının sebebi, büyülü bir şekilde her el attıkları şeyi kazanma özellikleri değil. Yıllardır içinde olmalarına rağmen, batı çıkışlı organizasyonlar tarafından genellikle görmezden gelinen bazı temel kurallar, Kore tarafından dikkatle uygulanmakta.
İlk olarak bir takımda iş bölümünün olması, takımın başarılı olmasını sağlar. Mekanikleri kullanabilmek ve strateji üretmek, birbirinden tamamen bağımsız olan, iki farklı alandır ve farklı yeteneklere sahip olmayı gerektirir. Rakip takımın eski maçlarını izleyerek takımın oyun stilini öğrenmek ve aynı anda maçlara girerek oyun stilini geliştirmek, başarması oldukça zor bir olay. Oyuncular kendi oynayışını geliştirir, analist ise rakip takımı tanıyarak gerekli bilgileri sağlarsa, bu takımın kazanma şansı daha yüksek olacaktır.
İkinci temel kural ise “Karşılığını ödediğin miktarda başarı sağlayabilmek” durumudur. Türkiye’de “Ne kadar ekmek, o kadar köfte” sözüyle de özetleyebileceğimiz bu durum, takımların geri destek işini bedava yaptırmaları durumunda çok iyi bir geri dönüş sağlayamayacaklarıdır.
Espor takımları, kendi seyircilerinin gönüllü olarak bilgi sağlamasını isteyerek oldukça büyük bir hata yapıyor. Bu şekilde, takıma maddi bir kazanç sağlayacak bir işi, herhangi bir şekilde masrafa girmeden yaptırmak, tam olarak sömürünün karşılığı oluyor. Analiz kısmına bakarsak, durum iyice mantıksız bir hale geliyor. Analiz yapmak, herkesin başarabileceği bir şey değil. Yetenek ve iş yapma becerisi gerektiren bir iş. Acemi gönüllülere bu tür bir işi yapmalarını söylersen, elde edeceğin analistler yalnızca seyirci bakış açısına sahip, daha önce hiç analiz yapmamış ve önemli noktaları yakalayacak tecrübeye sahip olmayan kişiler olacaktır.
Destek Üyeleri Neden İkinci Planda
Burada önemli bir ayrımı belirtmek gerekiyor. Batıdaki takımlar aslında bu temel noktaları görmezden gelseler de, bunlardan haberleri olmadığını iddia etmiyoruz. Yüksek seviyede bir analisti tespit edip, kendi takımınıza almak, takım için yeni bir oyuncu bulmaktan daha fazla çaba göstermeyi gerektiriyor. Takımlar açısından düşünürsek, bir anda boşta kalan iyi bir oyuncuyu takıma almak hem kolay hem de takıma olan etkisini anında görebiliyorsunuz. Geri planda destek sağlayacak bir eleman ise hem daha az ses getirir hem de etkisini daha geç gösterir. Doğal olarak takımların dikkatleri öncelikli olarak oyuncuların üzerinde oluyor.
Fakat “daha az ses getiren şey” kesinlikle “gereksiz bir şey” değildir. Bahar mevsimi başlarında kötü bir performans sergileyen ahq E-Sports Club takımının başarısı ortada. GreenTea oldukça başarılı olduğu destek oyuncusu pozisyonunu bırakarak, takımının altın çağına girmesine büyük bir katkıda bulundu.
İyi bir koç ve analistin takımın şampiyonluğa giden yolunda, beş iyi oyuncu kadar önemli olduğunu gösteren kanıtlara rağmen, destek elemanları hala önem sırasında daha düşük bir yere sahip. Analistlere para ödemeyen, ödese bile haketmedikleri miktarları teklif eden takımlar var. Koçlara takımı temsil etme hakkı genellikle verilmiyor. Üstüne bir de, yalnızca tekil sıralama oyunlarında oynamış, daha önce resmi draft maçlarında kaptanlık yapmamış oyuncuların, aylardır takımları takip eden ve her takımın o sırada sahip olduğu alışkanlıkları bilen birinden daha iyi analiz yapabileceğini sanan takımlar mevcut.
Eğer batı takımları ciddiye alınmayı istiyorlarsa, kendilerini oyuncu odaklı düşünce yapısından kurtarıp, takım ve organizasyonun tamamını kapsayan bir yaklaşım içine sokmalılar. Diğer seçenek ise, diğer takımlar dünya sahnesindeki yerini alırken, batıda bulunan takımların yalnızca seyirci olarak kalması oluyor.
Eğer rakip karşısına hazırlıksız bir şekilde gönderilirse, beş kişilik oyuncu kadrosu ne kadar güçlü olursa olsun, mücadeleden galip ayrılması oldukça zor olacaktır. En iyi savaşçıların bile demircilere, strateji uzmanlarına, gözcülere, kısacası geri planda destek verecek bir ekibe ihtiyacı vardır. Gidip Faker’ı klonlasanız ve beş kişilik bir takım oluştursanız bile, bu takıma doğru yolu gösterecek bir Kkoma olması gerekiyor. Kkoma gibi analistler ise ücretsiz olarak çalışmıyor.