Türkiye Overwatch Şampiyonası’nın F Grubu’nu birinci sırada bitirip, son 16’ya kalma hakkı elde eden ArminA Game Center’la beraberiz.
- Takımınızı tanıyabilir miyiz?
Takımımız çeşitli oyunlarda başarı kovalayan ArminA Game Center’ın Overwatch Takımı. 7 kişiden oluşan bir takımız. Overwatch’ı betasından beri oynuyoruz.
- Takımınız nasıl bir araya geldi, kurulma aşamanızı sizden dinleyebilir miyiz?
Takımımız Şubat 2017 tarihinde kuruldu. Öncelikle bu yola çıkarken 2 arkadaştık. Daha sonra bazı işleri büyütmek istedik. Gist turnuvası sırasında “keşke katılsaydık” mırıldanmaları aramızda geçmeye başlayınca takım kurmak istedik. Community’nin sahip olduğu yetenekli oyuncularla anlaşarak takımımızı büyüttük ve belirli seviyeye gerekli çalışmalarla eriştik. Crimson olarak yolumuza devam ederken işlerin daha da büyümesi için ArminA Game Center Overwatch Takımı adı altında aynı kadromuz ile mücadele etmekteyiz.
- Takım olarak başarınızı nasıl buluyorsunuz?
Genel olarak takımımdan memnunum. Şubat ayından beri çalışmalarımız aynı disiplin ve düzende devam ediyor. İlk kurulduğumuz seviyede değiliz. Seviyemizi ciddi derece arttırarak oyun içindeki iletişimimizi de ilerlettik. Bu da bizi hem oyunculuk hem e-spor bilinci olarak da farklı bir noktaya taşıdı. Tabii gerçek bir başarıdan söz etmek için bir şeyler kanıtlamanız gerekiyor ve Overwatch da yeni bir oyun. Daha önce Contenders deneyimimiz oldu. Son 64’te elenmiş olmamıza rağmen turnuva bize bazı şeyleri kattı. Kendimizden daha üst takımları nasıl zorladığımızı veya ne çeşit oyun taktiğiyle eleyebildiğimizi gördük. Bu durum yeni olan bir alanda, yeni denilebilecek bir takım için memnun edici. En azından benim için memnun ediciydi.
- Şampiyona aşamasına kadar takım içinde hiç sorun yaşadınız mı? Yaşadığınız sorunları nasıl aştınız?
Tabii ki her takım gibi bizim de sorunlarımız oldu. Turnuvaya çok az bir zaman kala Tank rolünde oynayan arkadaşımız oyunu bıraktı. Onun yerini yedek oyuncumuzla doldurduk. Bu süreç takım için de biraz yorucu geçti; daha fazla özveri, daha fazla iletişim ve daha fazla mesai harcayarak tekrardan kompakt bir takım haline geldik.
- Takımınız içinde sizce en yetenekli gördüğünüz oyuncunuz kim ve hangi rolde oynuyor?
Gerçekten bu zor bir soru. Projectile DPS rolünde de yetenekli bir arkadaşımız var. Support rolünde de yetenekli bir arkadaşımız var. Ama bu sorunun cevabı kesinlikle flex rolünde oynayan Ege “Aicha” arkadaşımızdır. Kendisi “Gırtlak Flex”. Her rolde rahat rahat oynayabiliyor ve hiç bir eksiklik hissettirmiyor bize.
- Overwatch ile ilgili turnuva alanında mücadele etmeye sizi iten nedir?
Bizi turnuvaya iten başarı isteğiydi. İyi bir takımız, uzun süreden beri çalışıyoruz ve emeğimizin meyvelerini toplamak istiyoruz. Temel sebep bu. Bir de tabii ki tatlı rekabet 🙂
- Overwatch’ı benzer mücadeleci yapıdaki oyunlardan ayıran şey nedir?
Takım içi iletişim diyebilirim kesinlikle. Hangi elo veya hangi turnuvada oynarsanız oynayın maça girecek 6 kişi arasında oyun içi güven problemi veyahut iletişim kopukluğu varsa potansiyelinizi sahaya yansıtamazsınız. Overwatch’ı da yetenekten ziyade iletişime dayalı kılan bu. Her oyun iletişim ister ama Overwatch’ta her şey saniyelik gelişiyor ve hızlı düşünüp, hızlı karar vermeniz gerekiyor. Doğru bir karar için iletişim yönü yüksek bir takım olmalısınız. Bu yüzden Overwatch takım içi iletişim konusunda diğer oyunlardan daha üst bir düzeyde.
- Overwatch’ın espor alanındaki geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Bu aslında bizlere ve bize sahip çıkacak olan Blizzard’a bağlı bir durum. Yerel turnuvalar oldukça önemli. Ama yapılacak global bir turnuva da oyunun e-spordaki yeri için pozitif bir tik attırır. Ne kadar talep varsa o kadar e-spor olur diyebilirim. Oyun yeni bir oyun, daha doğrusu yeni yeni oturan bir oyun. Bu aslında Blizzard’ın “Ben Overwatch’la e-sporda neler yapabilirim? Nerede olmalıyım?” sorusuna verecek cevabı ile şekillenir.
- Takım olarak eğlenmek için mi oynarsınız kazanmak için mi?
Aslında ikisi de değil. “Takım olmak” için oynuyoruz. Kazanırsın, kaybedersin bunların bir önemi tabii ki var ama “Takım olmak” tabiri benim takımım için güzel bir betimleme olur. Birbirini anlayan, sahada birbirine yardım eden, iletişim yönü kuvvetli bir takım olursak, başarının ve galibiyetin meyvesi zaten gelecektir.
- Overwatch topluluğu hakkındaki düşünceniz nedir? Seyirci anlamında yeterli buluyor musunuz?
Overwatch topluluğu daha da geliştirilebilir. Biraz daha fazla izlenebilir olmalı diye düşünüyorum bizim ülkemizde. Şu anlık seyirci anlamında yeterli desteği alamadığını düşünüyorum.
- Şampiyona antrenmanlarında nasıl hazırlandınız?
Şubattan beri kullandığımız bir takvimimiz var. Belli başlı saatler ve günlerimiz var. Takvimize sadık kalarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
- Diğer takımlarla antrenman yapma fikrine nasıl bakıyorsunuz?
Bu duruma tabii ki olumlu bakıyorum ben de. Lakin sizden daha üst seviyede bir takımla antrenman yapmalısınız ki “eksiklerimiz neler? karşı taraf neyi doğru yapıyor? biz neyi yanlış yapıyoruz?” diye sorabilesiniz. Kendi seviyenizden alt bir takımla antrenman yapmanın bir şey katacağını düşünmüyorum. Bir üst seviye için bir üst takım mantığı var benim kafamda.
- Doğal yollarla oluşması gereken bağın haricinde, organizasyon ve oyuncu ekipleri arasındaki iletişimi nasıl buluyorsunuz?
Aslında ben sizinle takımların böyle bir iletişim içinde olacağını hiç tahmin etmiyordum. Ekip arkadaşlarınız da gerekli ilgi ve alakayı geciktirmeden gösteriyorlar. Şu ana kadar bir sorun yaşamadık. Ne zaman ulaşmak istediysek ulaştık, derdimizi anlattık, sorularımızı sorduk. Bence sadece sizinle değil bütün organizasyonlarda da bu şekilde olmalı.
- Size göre yurt dışındaki takımlarla ülkemizdeki takımlar arasında fark var mı? Varsa kapatmak için ne yapılmalı?
Tabii ki farklar var. Bu farklar ülkemizin e-spor üzerinde sadece belli başlı oyunlar üzerinde çalıştığı için var. Gerekli destek sağlanan bir Türk Overwatch takımı dünyada çok güzel yerlere gelebilir. E-spor bilincinin biraz daha oturmuş olması gerekiyor ülkemizde hem milli başarı hem de takım başarısı için.