Fotoğrafta görmüş olduğunuz yer Goblin Oyun Kulübü. Kadıköy’de meşhur Rexx Sineması’nın hemen 50 metre uzağında. Burası bir bilgisayar ve masaüstü oyun dükkânı. İşletmenin üç ortağı var. Biri de Kaan Kural.
Kural, basketbol yorumculuğu dendiğinde akla gelen ilk isimlerden biri. Ekranlarda eski kadar çok sık görünmüyor. ‘Kulüp yöneticilerinin gazeteciler üzerindeki baskısı’na isyan edip Türk basketbolundan uzaklaştı. Ama çok sevdiği NBA üzerine kalem oynatmaya ve yorum yapmaya devam ediyor.
Kendini çocuk yaştan ‘gamer’ olarak gören Kural’ın yorumculuktaki başarısı artık boyut değiştirdi. 43 yaşındaki gazeteci, 9 aydan beri milyonlarca gencin mücadele ettiği eSporda profesyonel yorumculuk yapıyor.
Açtığı kafede de en gözde oyun eSpor. Dükkânın bir alanı eSpora, bir alanı da Game of Thrones, Lord of the Rings’in başı çektiği masaüstü kart oyunlarına ayrılmış durumda.
Espor dünyanın bir ucundaki kişinin diğer ucundaki kişilerle internet üzerinden oyun oynayabileceği ya da büyük organizasyonlar aracılığıyla fiziksel olarak da bir araya gelebileceği bir spor dalı. On binlerce kişinin takip ettiği profesyonel turnuvaları, lisanslı oyuncuları, büyük bir bütçesi, profesyonel yöneticileri ve bitmek bilmeyen kariyer fırsatları var.
Espor oyunlarının en popüleri ise Riot Games tarafından 2008’de piyasaya sürülen League of Legends (LOL). Dünyada 70 milyondan fazla kişi bu oyunu oynuyor. Türkiye’de ise bu sayı tam 3 milyon. Çoğunluğu da gençlerden oluşuyor.
Kaan Kural da League of Legends’in resmi yorumcusu. LOL TV’de eSpor karşılaşmalarını yorumluyor.
‘Üç ortağız. Üçümüz de birer ‘gamer’ız’
Kaan Kural’a göre birçok oyunseverin buluşma noktası olan Goblin’in en büyük amaçlarından biri de insanların sosyalleşebilmesi:
“Burası tam anlamıyla bir oyun kulübü. Türkiye’de oyun oynatan yerler var. En başta da kahvehaneler… Fakat ‘gamer’ denen bir kitle var. Ben küçükten beri ‘gamer’ım mesela. Gerçek oyuncu yani bilgisayar olsun, kart olsun, board olsun, oyunu hayatının önemli bir yerine koymuş insanlar bunlar. Onların beraber vakit geçirebileceği, dünyanın en ünlü oyunlarını oynayabilecekleri, sosyalleşebilecekleri bir yer burası. İki tane ortağım var. Onlar da çocukluklarından beri ‘gamer’lar. Oyunlar hayatlarında çok önemli bir yer teşkil ediyor. Biz aslında bir işletme açalım da çok para kazanalım derdinde değiliz. Biz takılmak istediğimiz bir yer açtık. Burası olmasa gidip başka bir oyun kulübünde vakit geçirecektik.”
‘eSpor fiziksel dünyada en çok paintballa benziyor’
Kaan Kural eSporun fiziksel dünyada en çok paintballa benzediğini söylüyor. Ona göre dijital dünyanın bir numaralı rekabeti de eSporda yaşanıyor. Rekabet izlemenin de her zaman keyifli olduğuna dikkat çekiyor:
“O kadar dinamik işliyor ki hayat. Dört sene önce akıllı telefon yoktu, şimdi herkesin elinde. Bundan yedi, sekiz sene önce sanal dünya-gerçek dünya diye ayırıyorlardı. Şimdi sanal dünya ortadan kalktı. Dijital dünya – fiziksel dünya kavramları ön planda. Bunun ne kadar hızlı geliştiğini takip edemiyorsunuz. Özellikle belli bir yaş altındakiler bunu takip ettiği için yetişkinler, karar vericiler, fikir önderleri bunu daha içselleştirmediği için biraz belli bir kitlenin elinde. ‘Çocuklar oyun oynuyor’ gibi bakıyorlar. Halbuki öyle değil. Eğer dijital dünya bu kadar hızlı ilerlerken eSpor da bu dijital dünyanın en büyük eğlencesi ve oyunu. Aslında teknik olarak bakarsan futbol, basketbol veya tenis de bir oyun. Fiziksel bir oyun. Bunlar da dijital oyun. Bunun en popüleri de League of Legends.
5’e 5 takımlar halinde yapılan League of Legends, fiziksel dünyada en çok paintballa benzeyen bir oyun. Street Fighter ile paintballun biraz kırması gibi. Profesyonel bir arenası, ciddi kontratlı profesyonel oyuncuları, korkunç derecede çok seyircileri var. Bence Camp Nou’da Real Madrid – Barcelona maçı ile bir halı saha maçının arasında pek fark yok. Sadece birini daha fazla insan izliyor. Esporda profesyonel oyuncuların oyunlarını da herkes seyretmek istiyor. Ortada bir rekabet var ve rekabeti izlemek her zaman keyiflidir. Espor dijital dünyanın bir numaralı rekabeti konumunda ve hızla büyüyor. Daha farkında olmayan büyük bir kitle var ama korkunç bir hızla büyüdüğü ve yepyeni popüler bir oyun yaratıldığı kesin. Basketbol veya futbol izleyicisiyle şu an kıyaslanamaz. Ama bir basketbol, futbol maçına League of Legends maçını tercih edenler olabiliyor.”
‘Bir oyuncuya 1 milyon dolar teklif ettiler’
Oyun böyle peki ya oyuncular? League of Legends’in profesyonel oyuncuları aynı futbolcular veya basketbolcular gibi kampa giriyor, antrenman yapıyor, mentörleri tarafından tavsiye alıyorlar. Kontratları var. Bu işten para kazanıyorlar. Uyuma, uyanma, beslenme saatleri maçlara göre ayarlanıyor.
Kaan Kural oyunculara verilen önemin arttığını iki örnekle anlatıyor:
“ABD’de kurallara kanunlara çok önem verirler. ABD’de altı ay önce vize kanunu değişti. Elektronik sporcular yeni bir vizeye tabi olmaya başladı. Artık sporcu vizesi alıyorlar. Mesela Faker diye bir oyuncu var. Bu oyunun Michael Jordan’ı gibi biri. Çin’den 1 milyon dolarlık teklif aldı ama gitmedi. Bu ivme devam ederse üç, dört sene sonra Messi kadar, Ronaldo kadar para kazanan oyuncular çıkacak bana göre.”
eSpor gerçekten bir spor mu?
“Her şeyin fazlası zarar. Brokoliyi bile 5 kilo yersen o da sana zarar verir. Çok ciddi bir yetenek, ciddi bir çalışma istediği kesin. Herkes oyun oynuyor ama profesyonel sporculuk başka bir şey” diyen Kaan Kural’a göre, motorsporları bir spor dalıysa espor da bir spor. Fakat ‘espor’ isminde çok diretmeye gerek yok. Dijital müsabaka da denebilir:
“Spor bizde beden eğitimiyle bedensel aktivitelerle özdeşleştirildiği için ‘Oturduğun yerden spor mu yapılır? Çürüyor çocuklar. Obez oluyor” gibi söylemler var. Kısmen haklılar. Otomobil sporları bir sporsa bu da spor. Hiçbir farkı yok. Ben eSpordan çok bunları dijital müsabaka olarak tanımlıyorum. İlla spor olmak zorunda değilsin. Sen zaten kendini ispat etmişsin. ABD Ligi’ni, Çin Ligi’ni 400-500 bin tekil kişi izliyor. Ben Türkiye Ligi’ni yorumluyorum, 50 bin tekil kişi izliyor.”
‘Fenerbahçe de büyük ihtimalle lige girecek”
Bu kadar insan olunca sponsorlar da hemen geliyor. Kaan Kural’a göre sponsorlar eSpordan memnun, gençlere ulaşmak istiyorsanız bundan daha iyi bir mecra da yok. Beşiktaş, bir espor takımı kuran ilk takım olmuştu. Kural “Fenerbahçe de çok büyük ihtimalle girecek. Galatasaray da girmeyi düşünüyor ama yönetim değişince son kararlarını bilmiyorum. Ama takımların eSporda takım oluşturmaları da şart değil hani” diyor.
Esporun hızlı gelişimine geleneksel medya da kayıtsız kalamadı. Kural, ESPN 3’ün maçları canlı yayınladığını, Güney Kore’de sadece bu oyunları yayınlayan bir televizyon kanalı olduğu bilgisini verdi. Polonya’da da bu oyunlar televizyondan yayınlanıyor:
“Espor Uzakdoğu ülkeleri ve ABD’de çok popüler. Avrupa’da ise İskandinavlar bu oyunlara çok meraklı. Norveçliler, Danimarkalılar, İsveçliler… Soğuk ülkelerde daha fazla görüyoruz bu oyunu. Dünyanın her yerinden oyuncu var. Afgan’ı var, Türk’ü var, ABD’lisi var. Her yerden oyuncu var. Bu işin büyüsü zaten bu. Herkes aynı. Bu oyun inanılmaz bir sosyal eşitleyici.”