17 Kasım 2015 tarihinde, Hi-Rez Studio’nun yeni oyunu olan Paladins için kapalı beta süreci başladı. Bir arkadaşımın beni oyuna davet etmesi sayesinde, oyunu deneme fırsatını henüz elde edebildim. Oyunu deneyene kadar, oyun ile ilgili bilgilerim, oyun içi birkaç görüntü ve türünün FPS olduğuydu. Smite gibi E-Spor camiasına hızlı ve başarılı bir giriş yapan oyunun yapımcılarından yeni bir oyun geliyordu. İnsan ister istemez merak ediyordu; Acaba E-Spor bünyesine, Smite kadar hızlı ve güzel bir giriş yapabilecek miydi?

Size ilk önce oyundan biraz bahsedeyim. Oyun, yukarıda da bahsettiğim gibi FPS türünde. Belli karakterleriniz mevcut ve her karakterin kendine ait üç adet yeteneği var. Oyun içinde kahramanlarınız en fazla beş seviye atlıyor ve her atladığınız seviyede, size sunulan üç karttan birini seçerek, mevcut yeteneklerimizi geliştiriyoruz. Oyun içinde ki görevlere koştururken, hızımızı arttıran bineklerimiz mevcut. Oyunda “Siege” ve “Capture” olarak iki çeşit mod mevcut. Bakıldığı zaman, iki mod da birbiri ile aynı sayılır, birinde sadece alanı ele geçirmeye çalışıyoruz, diğer modda ise; alanı ele geçirip, “Siege Engine” çıkarıyoruz onu koruyarak, rakip takımın kapılarını ve kasasını yıkmaya çalışıyoruz.

paladins_logo

Oyuna hızlı bir giriş yaptıktan sonra direk karakterlere baktım. Diğer türevlerine göre oyunun karakter çerçevesinin çok dar olduğunu düşündüm. Oyun henüz beta aşamasında, elbet yeni karakterler eklenecektir. Ancak sorun şurada baş gösteriyor; oyunun karakterleri ne yazık ki özgün değiller. Her yeni karakter denediğim de; “Bu karakteri bir yerden gözüm ısırıyor ama. Dur bakalım.” dedim. Bu zaten direk oyunun hanesine eksi olarak geçti benim gözümde. Bu durum E-Spor tarafına nasıl yansır onu inceleyelim. Karakter yelpazesinin geniş olmamasını bir kenara bırakacak olursak, karakterlerin özgün olmaması gibi büyük bir sıkıntı mevcut. İnsanlar oynadıkları her yeni oyunda yeni şeyler bekler. Özellikle de, sürekli antrenman gerektiren E-Spor adayı için tamamen bir kısır döngü oluşturacaktır.

Oyun içerisinde her seviyede seçtiğimiz kartlara göz gezdirelim. Her karakter, kendi kart koleksiyonuna sahip ve hesap seviyeniz arttıkça kazandığınız sandıklardan çıkan, kartlarla koleksiyonumuzu genişletiyoruz. Bu sandıkları sadece her atladığınız seviyede kazanmıyoruz. Oyun içinde biriktirdiğiniz altınlar ve gerçek parayla da almanız mümkün. Benim canımı sıkan noktaya burada geliyoruz. Kafamda direk “Pay to Win” (Gerçek para ile diğer oyunculara göre üstünlük kazanmak.) çanları çalmaya başladı. Bu durum beni ne kadar rahatsız etse de, E-Spor camiasında başarılı olan, bir çok “Pay to Win” veya o yola yakın oyun gördük.

Oyunun E-Spor bünyesinde başarılı olabilmesi için içeriğinin artması ve yeni özgün karakterlerin gelmesi kesinlikle lazım. Bu eksiklikler giderilmeden Paladins oyununun, Smite kadar başarılı olması çok zor.