Emsalleri arasında en çok saygıyı o gördü

2001-2002’den beri CS fanlarının hayal gücünü ateşleyen şeylerin biri HeatoN’ın çılgınca spray üzerine kurulu oyunu, diğeri ise Ksharp’ın anlık AWP atışlarıydı. 2003’te elemeNt’in SK.swe takımına gelişiyle birlikte Potti, takımı mücadele eden bir takım olmaktan çıkarıp dünyanın tartışmasız en iyi takımı noktasına taşıdı ve o zamana kadar görülen en büyük takım yapmayı başardı. O yılın son beş ayı boyunca her turnuvayı kazandılar ve sadece bir resmi harita kaybettiler. elemeNt yapbozun eksik parçası olduğundan, ve CPL Summer etkinliğinde MVP ödülü kazandığından, birçok kişi genç Norveçliyi dünyanın en iyisi olarak gördü.

 

Bu 2003 serisinin son birkaç ayında SpawN da takıma eklendi ve nihayet uluslararası rekabetin zirvesine erişti. Potti ve HeatoN bir yıl kadar sonra SK’dan ayrıldığında, ve SpawN takımın ana yıldızı olarak bir iki yıl daha oynamak için geri döndüğünde, SK’ya geri döndüğü sene olan 2005’te oyunun baş yıldızı unvanını Amerikalı fRoD ile paylaşacaktı. 2004’ün sonlarında Potti’nin aktivite seviyesi sorgulanabilir bir noktaya geldi ve oyuna karşı olan motivasyonu nihayet düştü.

 

CS’nin en iyi oyuncularına dair bu kısa zaman tünelini yazmamızın amacı şu, oyun içinde tarzı daha çok göze hitap eden ya da skor tabelasında daha üst sıraları alan oyuncular daima sıradan fanların göz önünde tuttukları kişiler oluyorlardı. Lakin tüm bu süre boyunca işin içinde olanların daima size bizzat söyleyecekleri, ve bana doğrudan söylemiş oldukları şey şudur ki, Potti kendi klasmanındaki herkesin gözünde zirvedeki adamdı. Özellikle de üç yıl ve birkaç ay süren bu macerası boyunca sahip olduğu istikrar sözkonusu olduğunda.

 

HeatoN tüm oyuncuları o imkansız gibi görünen 1.5 öncesi colt spray’i ile dağıtsa da, Ksharp tüm rakiplerini noscope ile avlayıp deagle ile kalanları temizlese de, elemeNt harika bir para yönetimiyle takımını eşi benzeri görülmemiş zaferlere taşısa da, ve SpawN tüm silahlarla akılalmaz yetenek gösterileri yapsa da, tüm bunlar üç yıldan uzun bir süre boyunca yaşanırken hepsinin en büyük olarak gördüğü tek bir adam vardı: Potti.

 

Oyunda ustalaşan ilk kişi

 Gösterdiği göz kamaştırıcı başarıları ve kazandığı paraları bir kenara koyarsak, Potti’yi o dönemde bu kadar sıradışı bir biçimde özel yapan şey, oyunun her noktasında ustalaşmayı başaran ilk kişi olmasıydı. Oyunun ilk iki üç yılında oyuncular şu an olduklarından çok daha fazlasıyla spesifik oyun anlayışları geliştiriyorlardı ve her silahı kullanmıyorlardı, kimseyi her silahı kullanırken veya hepsini iyi kullanırken göremezdiniz. Potti oyunu tabanca round’unda USP oyunu ile, ilerleyen round’larda AK4 ve colt tekniği ile, ve tek kaldığında da ne zaman nerede olması gerektiğini muhteşem bir şekilde tespit edebilmesiyle domine edebiliyordu.

 

HeatoN’ın 1.5 öncesindeki spray’e dayalı oynanabilen zamanlarda gösterdiği spray mükemmelliği, o dönemde dünya çapındaki tüm rekabet sahnesinde oyuncuların şaşırtıcı bir çoğunluğunun sürekli AK ve colt spraylemesini teşvik edici bir etkiye sahipti. 2005 ve sonrasına kadar en profesyonel oyuncularda bile tek ve ikişer üçer atış teknikleri yoktu. Ama burada inanılmaz olan şey, herkesin aslında çok çok geç kalmış olmasıydı zira Potti bu teknikleri bütün kariyeri boyunca kullanan bir oyuncuydu.

 

İsteyenler 2001 yılından kalma demolara bakabilir ve Potti’nin şu an ders niteliğinde okutulabilecek ikili üçlü AK atışlarını görebilir. Bir rakibi yaraladığında, spray içinde tutabilecek olduğu durumlarda dahi, tam otomatik atışlarda skoru riske atabileceği için incelikle tek tek veya ikişer üçer atışlar yapıyordu. Ona bunu hiç kimse öğretmedi, hiç kimse göstermedi. O bunları kendi başına buldu ve oyun stiline yerleştirdi zira mükemmeliyeti kovalarken tek rakibi yine kendisiydi.

 

“Clutch” oyuncularının bir listesini yapmak Potti’nin döneminde bugünkü kadar kolay değildi. Yılda çok daha az sayıda turnuva vardı, bölgesel bir turnuvadan uluslararası turnuvaya adım atmak üzerinizdeki baskı açısından çok daha büyük bir olaydı ve herkesin büyük LAN turnuvaları konusundaki tecrübeleri çok daha azdı. Bu yüzden, clutch durumlarında göze çarpacak bir sıklıkla başarı gösteren pek kimse yoktu.

 

Eğer en iyi Alman oyuncuysanız ve çoğunlukla sadece Almanya’nın en iyileriyle oynadıysanız, uluslararası kariyerinizin başlarındaki yetenek seviyenizi düşündüğünüz zaman ilk America CPL turnuvanızda kendinizi alışmış olduğunuzdan ve hazırlandığınızdan çok daha farklı bir ortamda buluyordunuz, tüm dünya sizi HLTV’de izliyordu ve inanılmaz derecede kabiliyetli oyuncular sizinle aynı sunucuda rekabet ediyordu.

 

Bu konuda da, bir clutch oyuncusu olarak Potti yine bir çığır açtı. XeqtR ve Rambo gibi oyuncular kariyerlerinde sahip oldukları geniş kabiliyet yelpazeleri ve özgüvenleriyle birçok clutch round kazanmayı başardılar, ve Ksharp ile HeatoN gibi oyuncular da başarılı olmak için gereken temel yeteneklere sahiptiler, ama kimse Potti kadar clutch başarısı gösteremedi. HeatoN 2010’daki bir röportajında şunu söylüyor: “Potti 1v1 kaybetmeyi başaramadı!”. Potti yalnızca özgüven sahibi ve yetenekli değildi, ayrıca korku bilmez bir rekabet dürtüsü ve akılalmaz bir oyun zekası vardı, bu da onun neredeyse en kritik CPL anları da dahil olmak üzere her clutch round’undan başarıyla çıkmasını sağlıyordu.

 

Potti’nin çeşitli teknik yetenekleri, çağının ötesindeki atış teknikleriyle bir araya geldiğinde ona herhangi bir 1vX durumunda doğru yaklaşımı sergilemesinde yardımcı olabilen bir dizi araç sağlıyordu. İnanılmaz oyun zekası ile neredeyse her zaman doğru pozisyonda olmayı başarıyordu ve bulunduğu noktadan oyunu kazanmaya giden bir hamle serisi inşa ediyordu. En önemlisi, özgüveni ve rekabet dürtüsü ile diğerlerinin çok basit hatalara düşmesine neden olan baskı anlarında soğukkanlılığı ve cesareti ile kimsenin yapmaya kalkışamadığı işler başarıyordu.

 

CPL Winter 2001’de NiP’in $50,000 kazandığı final round’undan SK.swe takımının efsane domine serisinin başladığı CPL Summer 2003’e, oradan da Rival’a karşı CPL Summer 2004’teki overtime’da kazandıkları unutulmaz 1v1’e dek finallerde rekabet edecek olan taraflardan biri olmak sözkonusu olduğunda Potti takımının ihtiyacı olan ve rakipleriyle kendileri arasındaki o boşluğu kıran kırana geçen maçlarda dolduran kahraman olmayı başardı.