eSpor da kendi skandallarıyla boğuşuyor. Büyümekte olan bir pazar için bu tarz olaylar normal kabul edilebilir. Ancak çözümlenmeleri daha hızlı ve keskin şekilde yapılmalıdır, yoksa pazara duyulan güvende iki koldan azalma olacaktır; izleyiciler ve bahisçiler, pazarın iki önemli etmeni pazardan soğursa, gelecek pek aydınlık olmaz. 2015 StarCraft II şike skandalı sonrası, bir yönetici Kore’deki SCII ekonomisinin bahisçilerin elinde olduğunu, ve durumun CS:GO’dan beter bir hal aldığını yazmıştı.
CS:GO’nun kendi şike skandalı ise 2014’de patlak verdi. “Skin” bahisi üzerinden dönen bu skandal, Valve tarafından söz konusu oyuncular arasından 7 tanesine yasaklama getirilmesiyle sonuçlandı.
Espor ödülleri ve maaşları, izleyici sayılarına ve “skin” bahis pazarlarına bakacak olursak, halen düşük seviyelerde. Bu durum da şikeye zemin hazırlıyor, çünkü maçı bilerek kaybetmek, kazanmaktan daha kazançlı olabiliyor. SCII ve CS:GO şikelerine en benzer durum “Black Sox” skandalı olarak gösterilebilir. 1919 Dünya Beyzbol şampiyonasında bahisçiler, maçı kaybetmeleri için 8 oyuncuya para ödemişti. Bu durum günümüz MLB bünyesinde düşünülemez bile, çünkü oyuncular zaten çok fazla kazanıyor. Ancak daha düşük paralar dönen spor ligleri şike haberleriyşe sürekli çalkalanıyor. Bu şikelerin sonucu direkt olarak izleyicileri, ikincil pazarların incilerini, etkiliyor, ve çok kapsamlı düzenlemelere işaret ediyor. Beyzbol Amerika’da hâlen yasal, ancak online spor bahisleri değil.
CS:GO’da yaşanan şike skandalı belki kaçınılamazdı. Valve’ın konu hakkındaki kararlı yargısı ise “bir daha olmayacak” sinyalleri veriyordu. Ancak şikenin bir daha CS:GO arenasında, ve tabi ki diğer eSpor dallarında da olmaması şaşırtıcı olurdu. İlk şike haberinden bir ay sonra Valve hâlihazırda 19 yasaklama daha getirmişti. “Skin” bahislerini düzenlemek için getirilecek yaptırımların yarattığı tehtide karşın Valve’ın bu hamleleri cüce kalıyor. Valve’ın da şikeye karşı sergilediği tutum ile geleceğini tehtid altına alan “skin” bahislerine karşı kayıtsız kalması büyük çelişki yaratmıyor değil.
Cotton’a göre eğer Valve birşeyler yapmaz ise, “skin” bahis siteleri, bahisçiler, taraftarlar ve ikincil pazarların kalan üyeleri üzerinden kanuni işlemler dönebilecek. Sözlerine “Büyük bir ülkenin hükümetinin bu bahisleri bitirmek için kaynak ayırması an meselesi. Belki de şu anda oluyordur bile.” diye devam eden Cotton, İngiltere’de Kumar Komisyonunun eSporu halka kapalı bir şekilde inceleme altına aldığını, bazı bahis sitelerini sessizce, yargısız kapattığını belirtiyor.
“Bu sitelerin hepsi kapanırsa, “skin”lerin değerleri de uçup gidecek, onları para niyetine kullanan insanların da sonu gelecek. Eğer insanlar “skin”lerle bahis oynayamaz duruma gelirlerse, binlerce dolar değerindeki “skin”lere, bir anda kuruşlarla değer biçilecek. Belki de bu büyük risk yüzünden Valve konunun üzerine gidemiyor.” şeklinde fikirlerini aktaran Cotton, “Eğer ilk adımı kanun yapanlar atar ise, bütün siteler kapanır, başka bir sonuç çıkması zor” diyor.
Amerika’da neredeyse “nesli tükenmiş” online poker, dünyada çoğunlukla yasal, ya da yasal gibi işlem görüyor. Sektör çoğu hükümetle anlaşma sağlayabilmiş ve yargılanmak zorunda kalmamış. “Skin” bahisleri ise daha az düzenlemeye tabi ve olağandışı olduklarından, poker kadar şanslı olmayabilirler. Cotton’a göre Valve’a karşı da, yasal olmayan işlemleri önlemek adına adım atmadığından dolayı yasak getirilebilir. Bunun sonucunda da CS:GO ve Dota2 pazarları direkt olarak etkilenecektir. Zincirleme olarak diğer eSpor dallarının da inceleme altına alınacağını ve yeni ve karmaşık teknolojilere sempati beslemeyen hükümetler tarafından başlatılacak incelemeler sonucunda kanunsuz noktaların “zorla” tespit edilebileceğini, devamında da eSpor endüstrisi tarafından savunması çok maliyetli, kaybedildiğinde de yıkıcı etki yaratacak davaların açılacağını tahmin etmek hiç de zor değil.